Omuz Sıkışma Sendromu
Omuz bölgesindeki dokuların sıkışması sonucu ortaya çıkan ağrı, zayıflık ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle karakterize edilir. Omuz eklemindeki kemikler, kaslar ve tendonlar arasındaki daralan alanlar nedeniyle oluşur. Yüksek tekrarlı omuz hareketleri, travma ve anormal kemik yapıları gibi faktörler omuz sıkışma sendromu riskini artırır. Tedavide genellikle dinlenme, fizik tedavi ve cerrahi seçenekler kullanılır.
Omuz Sıkışma Sendromu Belirtileri
Omuzun üst kısmında veya dış kısmında ağrı hissedilir. Ağrı genellikle kötüleşen bir seyir gösterir ve özellikle omuzu kullanırken artar. Omuz hareketlerinde kısıtlılık veya zorlanma hissi vardır. Özellikle omuzu yukarı kaldırma veya yanlara doğru uzatma gibi hareketlerde kısıtlılık belirgindir. Omuz sıkışma sendromu olan kişilerde omuz bölgesinde uyuşma veya karıncalanma hissedilebilir. Bu genellikle kolun alt kısmında veya elde oluşur. Omuz kuvvetinde azalma hissedilebilir.
Omuzu yukarı kaldırmak veya objeleri taşımak gibi güç gerektiren işlerde zorlanma yaşanabilir. Bu sendromu yaşayan kişiler genellikle geceleri omuz ağrısıyla uyanırlar. Özellikle yan yatarken veya omzu üzerinde yatarken ağrı artabilir. Omuz çevresinde şişlik veya hassasiyet olabilir. Bu belirtiler genellikle omuzun üst kısmında veya yanında hissedilir. Omuz sıkışma sendromu belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve belirtiler genellikle zamanla kötüleşir. Eğer omuzunuzda sürekli ağrı veya hareket kısıtlılığı varsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Omuz Sıkışma Sendromu Risk Faktörleri
Bu sendrom genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görülür. Yaşla birlikte tendonlar ve bağlar zayıflayabilir, bu da sıkışma riskini artırabilir. Kadınlarda erkeklere kıyasla daha yaygındır. Daha önce omuzda yaralanma geçiren kişilerde risk artar. Özellikle tekrarlayan yaralanmalar bu riski daha da artırabilir. Omzu sürekli olarak yüksek bir pozisyonda tutmak zorunda olan mesleklerde çalışmak riskli. Kötü duruş veya omuzları yuvarlamak gibi postür problemleri omuz sıkışma sendromu yaşanmasına katkıda bulunabilir.
Aile geçmişinde bu sendrom olan kişilerde durumun gelişme olasılığı artabilir. Diyabet, tiroid hastalıkları ve romatoid artrit gibi sistemik hastalıklar riski artırır. Omuz kaslarının zayıf olması veya dengesiz olması bu duruma yol açabilir. Omuz eklemlerinde kireçlenme, tendonların sıkışmasına neden olur. Ayrıca sendromun gelişimine katkıda bulunabilir. Bu risk faktörlerinin her biri, omuz sıkışma sendromu gelişme riskini artırabilir. Ancak tek başına bir faktörün varlığı bu durumun kesin olarak oluşacağı anlamına gelmez.
Omuz Sıkışma Sendromu Tedavi Yöntemleri
Omuzu dinlendirmek, aşırı kullanımdan kaçınmak ve hareketleri kısıtlamak, iyileşmeyi teşvik edebilir. Fizik tedavi, omuz kaslarını ve tendonlarını güçlendirmek, esnekliğini artırmak ve postürü düzeltmek için kullanılır. Bu, sendromun semptomlarını hafifletebilir ve tekrarlamasını önleyebilir. Özel egzersizler, kas dengesini sağlamak ve omuz eklem hareketliliğini artırmak için tasarlanmıştır. Bu egzersizler genellikle fizyoterapistler tarafından önerilir. Düzenli olarak yapılmalıdır. Ağrıyı hafifletmek için, non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar gibi reçeteli ağrı kesiciler kullanılır. Ağrı şiddetliyse, doktorunuz reçeteli ağrı kesiciler veya steroid enjeksiyonları önerebilir. Soğuk kompresler veya sıcak uygulamalar, omuzdaki ağrı ve inflamasyonu azaltabilir.
Genellikle soğuk kompresler ilk 48 saat boyunca, ardından sıcak uygulamalar kullanılır. Omuz askısı veya destekleyici bir atel, omuzdaki stabiliteyi artırabilir ve ağrıyı azaltabilir. Doktorunuz, ağrı ve inflamasyonu hafifletmek için steroid enjeksiyonları önerebilir. Ancak, bu tedavi seçeneği uzun vadede omuz dokularına zarar verebilir ve nadiren kullanılır. Semptomları hafifletmek için tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu durumlar olabilir. Bu durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu operasyonlar genellikle omuzdaki sıkışma nedenini düzeltmek için yapılmaktadır. Omuz sıkışma sendromu tedavisi kişinin semptomlarına, yaşına, sağlık durumuna ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir. En uygun tedavi seçeneklerini belirlemek için bir doktora danışmak önemlidir.